14 Kasım 2019 Perşembe

Elbistan'da Caddelerde Park Yasağına Geçiliyor

Elbistan'da Caddelerde Park Yasağına Geçiliyor

Özellikle ilçe genelinde gelişigüzel parkların önüne geçmeyi ve trafik sorununu ortadan kaldırılmayı planlayan Elbistan Belediyesi, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Ulaştırma Koordinasyon Merkezi (UKOME) ve Elbistan İlçe Emniyet Müdürlüğü ile yapılan çalışma ve istişare sonrası 18 Kasım Pazartesi gününden itibaren park ve duraklama yasağı getirilen caddeler belirlendi.

 Konu hakkında Elbistan Belediyesinden yapılan açıklamada, “İlçemizin en büyük sorunlarından biri olan park ve trafik sorununun önüne geçmek ve birçok caddede toplam 87 km bisiklet yolunun yapılacak olması nedeniyle 18 Kasım 2019 Pazartesi gününden itibaren bazı caddelerimizde park ve duraklama yasağı uygulaması başlayacaktır. Bu kapsamda Belediyemiz, UKOME ve Elbistan İlçe Emniyet Müdürlüğü ile yapılan toplantı sonrası alınan karar doğrultusunda, Fatih Caddesi, Fidan Sokak, Mehmet Ali Güler Caddesi, Doktor Hasan Bey Caddesi, Hulusi Efendi Bulvarı, Ahmet Karacabey Caddesi, Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı (Malatya caddesi), Dulkadiroğlu Caddesi’nde park ve duraklama yapılması yasaklanmıştır.

Belediyemiz Zabıta Müdürlüğü tarafından oluşturulan zabıta trafik ekipleri ve emniyet müdürlüğümüz trafik ekiplerince denetim yapılacak ve yasağa uymayan araçlara cezai işlem uygulanacaktır. Vatandaşlarımızın mağdur olmamaları ve cezai işleme uğramamaları için yasağa uymaları önemle rica olunur” ifadelerine yer verildi.

81 İlin En Az Yarısından Fazlası Kirli Hava Soluyor




81 İlin En Az Yarısından Fazlası Kirli Hava Soluyor Elbistan birinci sırada 

2018 yılında birinciliği hava kirliliği konusunda hiç bırakmayacaz 


Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) açıkladığı üzere dünya nüfusunun %91’i hava kalitesi sınırlarının aşıldığı yerlerde yaşıyor. Bununla birlikte yine WHO’nun verilerine göre, her yıl 4,2 milyon kişi hava kirliliğinden dolayı ölüyor. Son günlerde TBMM’nin gündeminde olan yeni torba yasanın içerdiği bir madde ise çokça eleştiriliyor. Torba yasanın bu maddesi ile birlikte termik santrallerin çevre yatırımlarını yapması ve filtre takması zorunluluğunun yaklaşık 3 yıl daha ertelenmesi öngörülüyor. Söz konusu maddeye ilişkin tartışmalar ise hava kirliliğine ilişkin verileri akla getirdi. Peki, Türkiye’nin hava kirliliği karnesi nasıl? 
Konda’nın 2018’de yürüttüğü Çevre Bilinci araştırmasına göre, Türkiye’de çevre sorunu denince akla gelen ilk başlık hava kirliliği oluyor. Bununla birlikte katılımcıların %68’i “Ekonomik kalkınma için fabrika bacalarından çıkan dumana, hava kirliliğine katlanmak gerekir.” yargısının yanlış olduğunu ifade etti.

Hava Kirliliği Neden ve Nasıl Ortaya Çıkıyor?

Canlı yaşamına zarar verecek ve genel olarak ekolojik dengenin bozulmasına neden olabilecek düzeyde katı, sıvı ya da gaz formundaki kirleticilerin atmosferde bulunması, hava kirliliği olarak tanımlanıyor. Fosil yakıt kullanımı, madencilik, trafik, endüstriyel üretim ve inşaat gibi insan faaliyetleri ise hava kirliliğine yol açan başlıca nedenlerden. 
Bununla birlikte havayı kirlettiği bilinen partikül maddelerin (PM) başında kükürt dioksit (SO2), azot oksitler (NOx) ve ozon (O3) gibi gazlar geliyor. Söz konusu partikül maddeler boyutlarına göre PM10 ve PM2,5 olarak sınıflandırılıyor. Hava kirleticileri arasında en tehlikelisi PM2,5 olarak biliniyor.


Dünya Sağlık Örgütü, 2013 yılında hava kirliliğinin sağlığa etkileri kapsamında partikül maddeleri kanserojen olarak sınıflandırmaya başladı. Böylelikle hava kirliliği, Kanser Yapıcı Etkenler Grup 1 listesine alındı. Bunun yanı sıra WHO, söz konusu kirleticiler için birer sınır değeri belirledi. Bu kılavuz sınır değerlerine göre, dünyada her yedi çocuktan biri kirli hava solunan bölgelerde yaşıyor. 
Bunun yanı sıra Çevre Mühendisleri Odası tarafından analiz edilen uygu gözlemlerine göre, Türkiye’de solunan hava son 15 yıldır Avrupa’dan daha kirli. 2018 yılında Türkiye’deki hava kirliliği, Avrupa’ya göre %33,4 daha fazla gerçekleşti. Ayrıca Avrupa Birliği ülkelerinde görülen PM oranı son 15 yılda %14,2 azalırken Türkiye’de bu oran, %8,4’lük bir artış gösterdi. Kısacası, AB genelinde hava kirliliğine ilişkin bir iyileşme yaşanırken Türkiye’de durum daha kötüye gidiyor.
Öte yandan Türkiye’de hava kirliliği konusundaki en büyük sorunlardan biri, veri eksikliğinden kaynaklanıyor. Mevzuata göre bir merkezdeki hava kirliliğinin sağlıklı bir şekilde değerlendirilebilmesi için izleme istasyonunun yılın en az %75’inde veri üretmiş olması gerekiyor. 
Bununla birlikte, 2018 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı 330 Hava Kalitesi İzleme İstasyonundan yalnızca 221’inin verileri kamuoyu ile paylaşıldı. Bu 221 istasyonun da sadece 163’ünde yeterli sayıda ölçüm yapılarak hava kirliliği verilerine ulaşılabildi. Bu doğrultuda, geçtiğimiz yıl 73 ilde hava kirliliğine ilişkin değerlendirme yapılırken toplam 8 ilde ölçüm yetersizliğinden dolayı bu değerlendirme yapılamadı. Bu iller; Eskişehir, Bolu, Kütahya, Kırıkkale, Kastamonu, Muş, Şırnak ve Uşak.

Türkiye’nin Kabul Ettiği Sınır Değerler, Dünya Sağlık Örgütü’nün Belirlediği İle Aynı Değil

Tabloda da görülebileceği üzere, Türkiye’nin 2018 yılında PM10 için uyguladığı sınır değerleri, WHO’nun kabul ettiği değerlerin üzerinde seyrediyor. Bununla birlikte PM2,5 düzeyindeki hava kirleticiler için ise Türkiye’nin kabul ettiği yasal bir sınır değeri mevcut değil.


Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği sınır değerleri ile ulusal sınır değerlerinin farklı olması, ortaya iki farklı tablo çıkıyor. Örneğin ulusal sınır değerlerine göre, 2018 yılında yeterli ölçüm yapılabilen 73 ilin 44’ünde yaşayanlar kirli hava solurken WHO’nun sınır değerlerine göre, söz konusu 73 ilden yalnızca biri temiz hava soludu. Ayrıca son üç yılda il bazında yapılan PM10 ölçümlerine bakıldığında, sağlıklı ölçüm yapılan il sayısının her yıl azaldığı dikkat çekiyor.


2018’de Hava Kirliliğinin En Yüksek Olduğu İstasyonlar Elbistan, Iğdır ve Bursa Oldu

Yıllık PM10 ortalaması en yüksek 10 istasyona baktığımızda, ilk sırada Elbistan-Kahramanmaraş istasyonu karşımıza çıkıyor. İkinci sırada Iğdır yer alırken üçüncü sırada Bursa geliyor.


Öte yandan hava kirliliğinin değerlendirilmesinde bir diğer önemli faktör, sınır değerlerinin aşıldığı gün sayısı. Günlük sınır değerlerinin yıl içinde kaç kez aşıldığına ilişkin verilere baktığımızda, Bursa’da geçtiğimiz sene toplam 327 günde 50 μg/m3’lük sınır değerinin aşıldığını görüyoruz. Bir başka ifadeyle, 2018’de Bursa’da yaşayanlar yılın neredeyse tamamında kirli hava soludular. Bursa’ya benzer bir şekilde, Elbistan’da da yılın 323 gününde söz konusu sınır değeri aşıldı. Aşım günü sayısında Elbistan’ı Iğdır, Adana Meteoroloji ve Mersin istasyonları izliyor.


2016’dan Beri Toplam 16 İlde Hava Kalitesinde Hiçbir İyileşme Yok

Temiz Hava Hakkı Platformu’nun hazırladığı Kara Rapor’da 2016 yılından bu yana Türkiye’de gerçekleşen hava kirliliğine ilişkin detaylı bilgilere ulaşabiliyoruz. 
Rapora göre, son üç yılda ulusal sınır değerlerini karşılayan ve hatta WHO’nun değerlerine de yaklaşan iller Ardahan, Artvin, Rize, Kırşehir ve Tunceli oldu. Ayrıca Ardahan, 2018 yılında WHO’nun sınır değerlerini karşılayan tek şehir oldu. 
Bununla birlikte raporda hava kalitesi açısından umut vadeden iller arasında, Aksaray, Aydın, Çankırı, Diyarbakır, Gaziantep, Erzurum, Karaman, Nevşehir, Sinop, Trabzon, Tekirdağ ve Yalova gösteriliyor.
Son üç yıldır hava kalitesinde hiçbir iyileşme olmayan ve havası hep kirli şehirler ise Bursa, Sakarya, Afyon, Denizli, Manisa, Muğla, Burdur, Ankara, Osmaniye, Niğde, Çorum, Mersin, Mardin, Kahramanmaraş, Erzincan ve Sivas.

Öte yandan daha önce de bahsettiğimiz üzere, sadece 2018 yılında toplam 8 ilde yeterli ölçüm yapılamadı. Bu iller arasından Eskişehir ve Şırnak’ta ise son üç yıldır yeterli ölçüm yok.

Hava Kirliliğine Atfedilen Ölümler

OECD’nin hava kirliliğine ilişkin verilerine baktığımızda 2005’ten bu yana hava kirliliğinden dolayı ölen kişi sayısının Türkiye’de arttığını görüyoruz. Ancak Türkiye’deki durumun aksine, OECD genelinde bu sayı azalıyor.


Bunun yanı sıra Temiz Hava Hakkı Platformu, TÜİK’in ölüm istatistiklerinden yararlanarak kendi metodolojisi ile hava kirliliğinin yol açtığı ölümleri hesaplıyor. Kara Rapor’da yer alan il bazında hava kirliliğine atfedilen ölüm oranlarına baktığımızda, Iğdır %25,5 ile ilk sırada yer alıyor. Iğdır’ı Kahramanmaraş %25,1 ile ve Afyon %23,4 ile izliyor. Bununla birlikte, hava kirliliğine atfedilen ölüm sayısına baktığımızda, 5851 ile birinci sırada İstanbul geliyor. Ölüm sayısında İstanbul’u, Bursa, İzmir ve Ankara takip ediyor.


Ayrıca yine Kara Rapor’da, Türkiye’de 2017’de hava kirliliğinin, trafik kazalarından yedi kat fazla can aldığı belirtiliyor.

Hava Kirliliğinde Yasal Durum

Türkiye’nin kabul ettiği PM10 sınır değerlerinin WHO’nun belirlediği standarda hala ulaşmamış olması ve Türkiye’de PM2,5 için herhangi bir yasal sınır değeri bulunmaması, karşılaşılan yasal sorunların başında geliyor.
Bunun yanı sıra elektrik üretim şirketlerine çevre yükümlülüklerini yerine getirmesi için tanınan sürenin uzatılması, 2013 yılından beri Türkiye’nin gündeminde yer alıyor. Baca gazı filtresi gibi çevre yatırımlarının yapılması için söz konusu şirketlere* 31 Aralık 2019’a kadar süre tanınmıştı. Ancak Şubat 2019’da bu sürenin iki yıl kadar uzatılması TBMM’de gündeme getirilmiş, buna karşın çok kısa bir sürede yaklaşık 70 bin kişinin imzasının toplanması ile yapılan çağrının sonucunda, torba yasanın ilgili 45. maddesi tüm siyasi partilerin ortak kararı ile geri çekilmişti. 2019’un Temmuz ayına gelindiğinde ise vergi kanunu olarak sunulan torba yasanın geçici bir maddesiyle bu sürenin bu kez 36 ay kadar uzatılması gündeme gelmişti. Son olarak 1 Kasım 2019’da Plan Bütçe Komisyonu toplantısında yeniden görüşülen ve bu hafta içinde Meclis Genel Kurulu’nda oylanması beklenen yasal düzenlemenin meclisten geçmesi halinde, 31 Aralık 2019’da dolması gereken sürenin 30 Haziran 2022’ye kadar uzatılması ve “kirletme izni” olarak da anılan bu maddenin yeni bir iş planı ile uygulanması bekleniyor.
*Temiz Hava Hakkı Platformu’nun açıkladığı üzere; 2013 yılından beri Türkiye’de toplam 15 kömürlü termik santralde gerekli çevre yatırımları yapılmıyor. Bununla birlikte, 2013’ten bu yana özelleştirilen bu termik santrallerin üçü hariç hepsi özel şirketler tarafından işletiliyor.

Kahramanmaraş Heyetinden Bakan Dönmez'e Ziyaret

Kahramanmaraş Heyetinden Bakan Dönmez'e Ziyaret

AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Ahmet Özdemir sosyal medya hesabından, KMTSO yönetimi yönetimi ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'e yapılan ziyaret hakkında açıklamalarda bulundu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Sayın Fatih Dönmez'i
Milletvekillerimiz, KMTSO Meclis Başkanı Hanefi Öksüz, KMTSO Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Zabun, Kavlaklı OSB Başkanı Abdullah Çinkay, Tekstil İhtisas OSB başkanı Mahmut Arıkan ve ilgili Bürokratlarımızla Makamında ziyaret ettik. Bu ziyaret kapsamında;

▪ 2020 yılında  Pazarcık trafo merkezi yapımı

▪ 2020 yılında Osb trafo merkezinin kurulması

▪ 2019 kılavuzlu trafo merkezine ek olarak

▪ Andırın 380 Kv trafo merkezin de ilave revize yatırımı

▪ Kahramanmaraş Narlı 35 kilometrelik Enerji iletim hattı yapımı

▪ 2021 yılı içerisinde Elbistan şalt yenileme işlemi

▪ Menzelet Hes, Çağlayan iletim hattı yapımı

▪ Toplamda 165 milyon ₺ yatırımın gerçekleşmesi

▪ Afşin - Elbistan Termik santrali ile ilgili sorunların çözümü  ve Şehrimizin ihtiyacı olan hizmetlerin hayata geçirilmesi noktasında istişarelerde bulunduk.
 Nazik kabulleri ve taleplerimizin çözümüne verdikleri talimatlar için Sayın Bakanımıza teşekkür ederiz.

Bu Kudretli Şirketler Sarayda Kimi ikna Etti

Bu Kudretli Şirketler Sarayda Kimi ikna Etti
Bu Kudretli Şirketler Sarayda Kimi ikna Etti

Termik santrallere havayı kirletme izni veren düzenlemenin torba yasaya eklenmesine CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'den tepki geldi.
Beş partinin uzlaşmasıyla Şubat 2019’da TBMM gündeminden çıkarılan "termik santral ile havayı kirletme izni" veren düzenleme bu kez torba yasaya eklenerek gündeme geldi. Önceki uzlaşıyı hatırlatan ve tasarıya tepki gösteren CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, "Bu kudretli şirketler milletvekillerinden daha mı güçlü?" diye sordu.

Toplam 13 termik santrale 4’üncü kez havayı kirletme izni verilmek istendiğine dikkat çeken CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, "Bu kudretli şirketler, sarayda kimleri ikna ettilerse, milletvekillerinden güçlü, grup başkanvekillerinden imzalarından güçlü olacaklar ki 2.5 yıllık uzatma almışlar" ifadelerini kullandı. AKP iktidarının halk sağlığından değil, 13 santrali işleten şirketlerden yana taraf olduğunu ifade eden Özel, "Meclisin namusunu korumak için tüm siyasi partilere, bu düzenlemenin torba yasadan çıkarılması çağrımızı yineliyoruz" dedi.

"YASAMA ORGANINA BASKI VAR"
Önceki uzlaşıda kendileri ile birlikte AKP’li Bülent Turan ve Doğan Kubat, HDP’li Fatma Kurtulan, MHP’li Erkan Akçay ve İYİ Partili Tuba Vural Çokal’ın imzalarının bulunduğunu hatırlatan Özel, "Önergenin geri çekilmesinden 8 ay sonra getirilen bu düzenlemeye ilişkin, bu imza sahibi milletvekillerinin, özellikle de AKP ve MHP’li milletvekillerinin açıklama dahi yapmamış olmasını kabul edemeyiz. Vatandaşın sağlığını ilgilendiren böylesi önemli bir konuda, kendi iradeleri dışında, yasama organına yeniden bir baskının yapılmasını şaşkınlıkla takip ediyoruz" dedi. Özel, öncekinde olduğu gibi bu düzenlemenin geri çekilmesi için de çevre örgütleriyle birlikte direneceklerini dile getirdi.

"2.5 YIL DAHA KİRLİ HAVA SOLUYACAKLAR"
Getirilen düzenlemeyle Afşin Elbistan, Seyitömer, Tunçbilek, Orhaneli, Çayırhan, Kangal, Soma, Kemerköy, Yeniköy, Çatalağzı ve Yatağan termik santrallarına çevre mevzuatına uyum için tanınan sürenin 2.5 yıl daha erteleneceğini belirten Özel şu değerlendirmede bulundu:

"Burada yaşayan vatandaşlarımız kirli hava solumaya devam edecek, hava kirliliğiyle ilişkili solunum sistemi hastalıkları başta olmak üzere hastalıklarla boğuşmaya devam edecekler. Türkiye’deki solunum sistemi hastalıklarının yüksekliği ve bu termik santralların bulunduğu Bursa, Manisa ve Muğla’dakihava kirliliğinin diğer yerleşim yerlerine göre daha yüksek olduğu dikkate alınmalıdır"

"AKP SAĞLIKTAN DEĞİL ŞİRKETLERDEN YANA"
Adı geçen santrallerin Çelikler Holding, Ciner Enerji, Konya Şeker Enerji, Limak Enerji, İçtaş Enerji ve Bereket Enerji gibi sermaye gruplarına ait olduğunu ileri süren CHP’li Özel, "AKP bu santralleri mevzuata aykırı oldukları gerekçesiyle kapatmak ya da cezalandırmak yerine vatandaşlarımızı cezalandırmayı tercih etmektedir. Bu santrallere, 2018 yılında 559 milyon, 2019 yılında ise 665 milyon TL tutarında kapasite mekanizması teşvik sistemi kapsamında ödeme yapıldığı da dikkate alındığında, bu kadar teşvik verilen, bu kadar kollanan santralların, temiz hava için temiz çevre için sorumluluklarını yerine getirememiş olmaları, yeni bir uzatmada bu sorumlulukları yerine getirmeyeceklerinin garantisidir" dedi.

ETSO’dan Aile Şirketleri’nde Kurumsallaşma konferansı

ETSO’dan Aile Şirketleri’nde Kurumsallaşma konferansı


Sanayi Teknoloji İl Müdürü Mehmet Uzun, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi İİBF Dekanı Prof. Dr. Mustafa Taşlıyan, Üniversite-Sanayi-Kamu İşbirliği Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mustafa Şekkeli ve İSKUR Tekstil Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Erdem Uzun'un konuşmacı olarak katıldığı, Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma ve Kamu-Sanayi-Üniversite İşbirliği konulu konferans, Elbistan Ticaret ve Sanayi Odası Salonunda düzenlendi.
Elbistan Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Paksoy, , il müdürlüğü personeli İnşaat Mühendisi Nesih Tanrıverdi, VHKİ Abdulkadir Çiçek, ETSO yönetim kurulu üyeleri ve ETSO üyelerinin yoğun ilgi gösterdiği konferans, soru cevap bölümü ile son buldu.

Başkan Güngör Sözlerim çarptırıldı

Başkan Güngör Sözlerim çarptırıldı


Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör ile Trabzonlu bir kadın arasında ilginç bir diyalog yaşandı. Başkan Güngör, maksadı dışında anlam yüklenerek servis edilen bu diyalogdan dolayı açıklama yaparak özür ve helallik diliyorum. dedi.

Çarşı ziyaretimiz sırasında karşılaşmış olduğumuz şehrimizde mukim Trabzon’lu bir hanım kardeşimizle “şaka ve espri” mahiyetli ifademiz çarpıtılarak amacı dışında aktarılmıştır.
Tarihten ve Saçaklızadelerden bu yana Trabzon ve Kahramanmaraş kardeşliğini espriyle ifade etme amacıyla sarf edilen sözlerimin maksadı dışında bir anlam yüklenerek medyada paylaşılmasından dolayı son derece üzgün olduğumu belirtmek isterim.
Hiçbir art niyet ve ima taşımayan, kastı aştığı anlaşılan bu diyalogdan dolayı başta hanım kardeşimiz olmak üzere bütün Trabzonlu kardeşlerimden özür ve helallik diliyorum.

Geçit Mahallesin'de 250 Fidan Toprakla Buluştu

Tarım ve Orman Bakanlığının başlattığı ‘Geleceğe Nefes’ kampanyası kapsamında Geçit mahallesin'de 250 Fidan Toprakla buluştu



Şehit Mevlüt YalçınKaya İlk Okul Müdürü Turabi Kılınç ve Musa Demir Okul Aile Birliği Başkanı Metin Demir öncülüğünde gerçekleşti

Musa Demir Konuşmasında
Yaklaşık 250 adet fidanı Geçit Mahalle Mezarlıklarına dikerek toprakla buluşturduk.Şehit Mevlüt YALÇINKAYA İlkokulu Müdürü Turabi KILINÇ,öğretmenleri,öğrencileri ve mahallelilerin emek,gayret ve çalışmaları için teşekkür etti

Okul Müdürü Turabi Kılınç GeleceğeNefes olmak; yarınlarımıza, çocuklarımıza ve gençlerimize daha yeşil bir dünya bırakmak için 250 fidanı toprakla buluşturduk.
Emeği geçen herkese teşekkürler.



Korona Günlerinde İstanbul’da Sağlık-1 Kamu Hastaneleri Raporu

İlk olarak Aralık ayının sonunda Çin’in Wuhan şehrinde saptanan Covid-19 hızla bütün dünyaya yayıldı. Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koc...